grup medineesintisi - EVLENMEYLE İLGİLİ
  EVLENMEYLE İLGİLİ
  ANA SAYFA
  GRUBUMUZ
  ESNAF KARDESLERiMiZ
  DUGUNLERIMIZ
  iLAHi SÖZLERi
  Ulusal Yerel Basın
  Sayaç
  GÜZEL VİDEOLAR
  YENİ EVLİLER DİKKAT ETSİN
  EŞLERİMİZİ SEVELİM
  ALTIN ÖĞÜT
  MUTLULUK TAKTİKLERİ
  NASIL SEVGİ
  NASIL BİR AİLE
  ŞU ÜÇ ŞEYİN ŞAKASINI YAPMAYIN
  GELİN-KAYNANA POLEMİĞİ
  ANNEDEN KIZINA
  EVLİLİKTEKİ 8 YANLIŞ
  HANIMLAR DİKKAT
  MUTLULUK İÇİN 50 ÖNERİ
  yemek tarifleri
  oyun köşemiz
  İletişim
  DİNİ PAYLAŞIMLAR
  Ziyaretçi defteri
  gençlerimizin en hayırlısı kim?
  aşk nedir?
  kıblesini şaşıran gençlik-önemli
  aşk ne demektir?
  aşkta dini ölçüler nasıldır?
  erkeklere özel bir ilmihal konusu
  DUGUNLERIMIZ-2
  FILISTINLI KARDESLERIMIZE...
BİZ evliliği, Peygamberimizin sünnetidir diye biliyoruz. Bu söz doğrudur, ama evlilik kurumu bu cümleyle özetlenemez. Evet, eğer "sünnet" kavramını Peygamberimizin yolu olarak tarif edersek bu genelleme doğrudur. Ama "fıkhi bir kavram olarak" sorumluluğun boyutu anlamında kullandığımızda, yaptığımız genelleme yetersiz kalır. Yani ne demek? Aslında anlatmaya çalıştığımız şudur:

Kişi evlenmediğinde gayri meşruluğa, yasaklanmış ilişkiye düşeceğinden kesin olarak eminse, evlenmek onun için farz olur, dini bir zorunluluk haline gelir. Evlendiğinde eşine, çocuklarına zulüm edeceğinden eminse, ona da evlilik haram veya en azından mekruh (dinin hoş görmediği) bir hale dönüşür.

Ama böyle bir endişe yoksa evlilik; sünnet, müstehap, mendup gibi teşvik kavramlarıyla ifade edilebilir.

* * *

Peki bu durumda boşanma nedir? Dinin boşanmaya bakışı nasıldır?

Dilerseniz bunun cevabını bulalım, sonra da bugünlerde çoğalan boşanma olaylarını ele alalım, nerelerde hatalar yapıyoruz, bunun üzerinde duralım.

Dinimiz evlenmeyi teşvik ettiği gibi, boşanmayı da zorlaştırır. Bu konuda orta yolu tercih eder. Bazı dinler evlenmeyi hoş görmez, yasaklar. Bazıları da boşanmaya karşıdır. İslam dini ise denge, itidal ve orta yolu bulur. Boşanmayı hoş görmez ama yasaklamaz da. Zorlaştırır, zorlar ve bağı kopartmamaya yönelik tavır alır. Ama kapıyı açık bırakır. Öyle ya, bir evlilik çekilmez hale gelir, yürümez, iki tarafı da hayattan koparacak hale gelirse inat etmenin faydası yoktur.

İslam, sebepsiz boşamaları hoş görmez. Evlilikle oynamayı onaylamaz. Evlilik bağını mukaddes olarak görür. "Başladığın bir bağı koparma, devam ettir, zorla kendini" der. Evlilik bağını öylesine sıkılaştırır ki, Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur:

"Allah katında en sevilmeyen helal, boşanmadır!"

Kur'an-ı Kerim boşanmalarda yükü erkeğe havale ederek bir anlamda erkeği cezalandırır. Öyle ya, hangi erkek, kendini bilen hangi insan eşiyle bağını koparır, çok önemli bir gerekçe olmadıkça? Çünkü boşandığı eş, yarın en tabii hakkını kullanarak başka biriyle yeni bir aile kurabilecektir. Çocuklarına da başkası babalık edecektir!

İslam, kadına da kendini kocasından boşama yetkisi vermiştir. Resmi olarak mahkemede zaten her iki taraf da nikáhı bitirme hakkına sahiptir. Ama bütün bunlardan daha önemli olanı, bu noktaya gelinmeden evliliği kurtaracak girişimlerde bulunmak, orta yolu bulmak için gayret sarf etmektir.

Boşanmalar maalesef günden güne çoğalıyor. Yanlış evlilikler, tüketimdeki dengesizlik, hayata dair hedeflerin çeşitlenmesi, başlamış birçok evliliği daha birinci yılında sona erdirmekte. Hatta 20, 30 yıllık evliliklerin bile sarsıldığını görüyoruz. Reklamayönelik, içi boş evlilik ve boşanmalar hariç, samimi insanlara nedenleri sorulduğunda çoğu kez şu cevap veriliyor:

"Heyecanımı kaybettim, artık sevmiyorum, aşkım bitti!"

Evliliği bu kavramlara, bu duygulara kurban etmek çıkış yolu mudur?

Uygun mudur?

Yakışık alır mı?

Ortada kalan bir eş, küçükten büyüğe yaşları farklı çocuklar, bu enkaz üzerine kurulacak ama sonunun ne olacağı az çok belli olan yeni evlilikler...

Dağılmış ailelerde en büyük vurgunu, en ciddi darbeyi çocuklar yiyor. Yaşamasına rağmen ortada olmayan bir baba, annelik yapamayan mağdur bir anne (veya tam zıddı), sevgiden yoksun çocuklar.

Bu bir yıkım değil mi? Dağılmışlık, savrulmuşluk ve savurganlık değil mi? Ciddi bir tehlikenin sinyalleri değil mi?

* * *

Hangi noktaya geldiğimizi görmek için TV'lerdeki sabah ve akşamüstü kuşaklarındaki programlara biraz göz atmak yetip de artmıyor mu? Tam 30 senedir babasını görmemiş çocuklar, bilmem kaçıncı kez evlilik yapan insanlar...

Mahkeme salonlarına gitmeye hazırlananlara bir soru sormayı istiyorum, evraka imza atmadan önce: Vefanız, evlenirken evlilik evrakına attığınız imzadan ve evlenirken verdiğiniz sözlerden, kaybettim dediğiniz heyecanınızdan ve aşkınızdan daha mı az önemli?


Evlenmenin faydalarından birkaçı şunlardır:

1- Evlilikten çocuk olabilir. Evladı salih olursa, kendisi için duâ eder. Onun sebebiyle birçok nimetlere kavuşur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Öldükten sonra sevabı kesilmiyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir. Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği duâlar, ana-babasına ulaşır.) [Müslim]

Çocuk, ana-babasından önce küçükken ölür, ebeveyni de bu acıya katlanırsa, çocuk onlara şefaatçı olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Çocuğa Cennete gir, denir. Öfke ile "Ana-babamı almadan girmem" der. Sonra ana-babası ile Cennete girer.) [Nesâî

(Çocuklar Cennet kapısının önünde toplanıp, hep birden bağırıp, ana- babalarını isterler. Bağırmaları, ana-babaları oraya gelinceye ve herbiri ana-babasının elini tutup Cennete girinceye kadar devam eder.) [İ.Gazali]

2- Evlenmeyen kimse, gözünü haramlardan koruyamıyabilir. Evlilik, şeytanın kötülük yapmasından uzaklaştırabilir ve dinini korumaya yardım edebilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Evlenen, dininin yarısını korumuştur. Artık diğer yarısını korumak için de Allaha karşı gelmekten sakının!) [Taberânî]

(Şükreden kalbe, zikreden dile ve ahiret hususunda size yardımcı olacak saliha bir hanıma sahip olmaya çalışın!) hadis-i şerifinde hanımın, zikir ve şükürle beraber buyurulması, saliha hanımların bir nimet olduğunu göstermektedir. Dinini korumakta yardımcıdır. [Tirmizî]

Hz. Ömer buyurdu ki: (İmandan sonra, iyi bir hanımdan daha büyük nimet yoktur.)

3- Kadınların huysuzluklarına ve onların ihtiyaçlarını temin için sabretmek, üstün ibâdetlerdendir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Günahlardan bir günah vardır ki, ailesinden çektiği sıkıntıdan başka birşey ona kefaret olmaz.) [Taberânî]

Kötü kadınlar arasına düşerek, nefsine aldanıp haram işlemekten korkan gencin, afif, temiz müslüman bir kız bulup evlenmesi farz olur. Böyle sıkışık durumda olmayan genç, ilim ve ahlâk edinmek için çalışıp kadınlara ait özel bilgileri öğrendikten sonra evlenmelidir. Çoluk çocuğuna helalden nafaka kazanmaktan aciz olanın evlenmesi doğru olmaz.

Müslüman bir gencin önce dinini iyice öğrenmiş olması gerekir. Ondan sonra sünneti yerine getirmek niyetiyle evlenebilir. Edebi, hayâsı, ahlâkı güzel olan, dinini, imanını, İslâmın şartlarını öğrenmiş, İslâmiyete uyan, sokakta dinin emrettiği şekilde giyinen bir kızla nikahlanmalıdır! İffet sahibi, dinini kayıran bir kız aramalıdır! İlla da (Malı çok, güzel bir kız olsun.) dememelidir! Mal için, güzellik için iffeti ve salahı elden kaçırmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut da dini için alınır. Siz dini olanını alınız! Malı için alan malına kavuşamaz. Yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır.) [Müslim]

Din ile güzelliğin birlikte bulunması çok iyidir. Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Güzelliği ve malı için bir kadınla evlenen, ikisinden de mahrum kalır. Dini için evlenene, mal ve güzellik de verilir.) [Taberânî]

Nikahtan önce kızı görmek sünnettir. (Görmeden olan evliliğin sonu, üzüntü ve pişmanlıktır) hadis-i şerifi, nikahtan önce kızı görmenin önemini bildirmektedir.

Evliliğin külfetleri çoktur. Ailenin ve çocukların mesuliyetleri vardır. Her babayiğit bu mesuliyetlerden kurtulamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(İkinci asırdan sonra insanların en hayırlısı, gailesi az ve çoluk çocuğu olmayandır.) [Ebu Yala]

(Gün gelir, kişinin helakı, hanımının, ana-babasının ve çocuklarının elinden olur. Bunlar onu, fakirlikle ayıplar. Gücünün yetmediğini kendisinden isterler. Kişi bu sebeple tehlikeli işlere girer ve dini gider, helak olur.) [Beyhekî]

(Kulun dağlar gibi iyiliği, sevabı olduğu hâlde, Kıyamette aile hakkından, onların bakımından, malını nereden kazanıp nereye sarfettiğinden sorulur. Böylece bütün hasenatı borçlarına ödenir. Birşeyi kalmaz. Sonra bir melek şöyle der: İşte şu, çoluk çocuğu dünyada bütün sevablarını yiyip bitiren ve bugün rehin olarak kalan kimsedir.) [İ.Gazali]

Sual: Yeni evlenen kızıma nasıl nasihat edeyim?

CEVAP

Aşağıdaki mektup, tecrübeli bir annenin kızına yazdığı nasihatlerdir:

Yavrum! Şimdi sana kırk yıllık evliliğimin tecrübelerine dayanarak bazı nasihatlerde bulunacağım. Bu nasihatlerime uyarsan dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi, âhırette de ebedî saâdete ulaşırsın.

1 - Kanaatkâr ol! Yâni, kocan tarafından getirilen yiyecek ve giyecek herşeyi memnuniyetle kabul et! Çünkü, kanaat, kalbi huzûra kavuşturur.

2 - Söylenenleri dâima iyi dinle ve kocanın meşrû emirlerine itaat et!

3 - Evin ve her şeyin her zaman, temiz, muntazam ve düzenli olsun!

4 - Eşinin yemek saati ile uyku saatine dikkat etmelisin! Açlık insanı huysuz eder, uykusuzluk ise, öfkelendirir.

5 - Evinin mallarını ve eşyasını iyi koru! Yaptığın işleri, iyilikleri başa kakma! İyiliğe karşı iyilik çabuk unutulur, fakat kötülüğe karşı yapılan iyilik unutulmaz.

6 - Eşinin yakınlarına güzel muâmelede bulun! Kocanın hatâlarını, yalnız iken, yumuşak bir şekilde söyle!

7 - Kocanın sırlarını hiç kimseye söyleme! Karı-koca arasındaki sırlar kabre berâberlerinde gömülmelidir.

8 - Eşinin üzüntüsünü ve neşesini paylaş! Ona her yönüyle iyi bir hayat arkadaşı ol! Yalan, yuvayı içten içe yıkan bir kurttur.

9 - Aranızdaki problemleri kendiniz hâlledin! Sakın bunları, bize ve başkasına taşıma! Kimseden medet umma!

10 - Kocandan, almakta zorlanacağı, gücünün yetmeyeceği şeyleri isteme!

11 - Kadının güzel huylusu, eşine Cennet nîmetidir. Sen kocana Cennet nîmeti ol! Azap çektirme!

Bunları yapabilmen, ancak, onun isteklerini kendi isteklerine, onun rızâsını kendi arzularına tercih etmenle mümkün olabilir. Hep kendi istek ve arzularını ön plâna çıkartırsan, bu nasihatleri tutman mümkün olmaz.

Tıkla Sende Sitene Ekle

 
Bugün 22 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol